Bir kaç gündür çocuklar için top fırlatan bir mekanizma yapmaya çalışıyorum ama yazacaklarım bununla alakalı değil, TR’yi bilinçli olarak apartmanlara hapsederek fakirleştirme politikası üzerine. Nereden mi buraya geldim? Anlatayım…
Mekanizmayı araştırmak için bir kaç gündür YouTube’un altını üstünü getiriyorum. Hepsi şöyle başlıyor, bir tane çubuk alın bunu işaretleyip şöyle kesin. Anlatan “çocuk” garaja gidip tak diye bir tane kesici taş çıkartıp, zırt diye kesiyor, deliyor, kaynatıyor, al diyor. Bir toplumdaki DIY (kendin-yap) kültürünün gelişmesinin hem hayal gücünü hem de analitik düşünmeyi geliştirmesi açısından çok önemli olduğunu düşünüyorum. Bence -bakın bence- birer kamu malı olan meslek lisesi atölyelerinde gençlere mutlaka alet edevat kullanma imkanı verilmesi hayal ettikleri şeyleri fiziksel ürünlere dönüştürebilmeleri için fırsatlar yaratılması gerektiğini düşünüyorum. ABD ve Almanya özellikle el melekesi isteyen işler ve meslekler için inanılmaz bir eğitim bütçesi ve imkanı yaratıyor ve bu adamlar şu anda mekanik dünyanın hakimi.
İşte burada “garaj kültürü” devreye giriyor. Biz apartmanlarda küçücük dairelerde hobilerimiz için 2-3 m2 yer ayıramazken, adamlar onlarca m2 garajlarında sürekli bir şeyler yapmaya çalışıyorlar. Biz ise bunu üniversite eğitimi ile karşılamaya çalışıyoruz ama yetmiyor çünkü üniversite eğitimi aşırı teorik ve maalesef bir çok makine mühendisimiz çekiç ile ingiliz anahtarını dahi ayırt edemiyor ama biz bu çocuklardan bir şeyler yapmalarını, icat etmelerini vs bekliyoruz. Bu etkiyi yurtdışına giden gençlerde de görüyoruz, gidenlere bir bakın doktor, işçi, vb batılıların “angarya” olarak gördüğü işleri yapmaya gidiyorlar. Bunlara aşağılamak için angarya demiyorum, bunlar batılının icat yapma vaktinden çalan, herhangi bir katma değer yaratmayan işler o yüzden angarya diyorum. Biz ise çocuklarımıza havanda su dövdürüyoruz.
Üniversite eğitimi bizi zenginleştirmiyor, aksine basit işleri tekrarlamakta uzman kanlı canlı robotlar üretiyoruz. Bizim ise fakirliği bitirebilmek için üretmemiz, daha çok üretmemiz, daha fazla yaratmamız lazım, bunun için de acilen üniversiteleri değil, meslek liselerini, meslek okullarını daha fazla yaygınlaştırıp, daha yaratıcı çocuklar için çaba göstermemiz lazım.